Yorumları: 486
Konuları: 3
Kayıt Tarihi: 04-06-2009
Verdiği Teşekkür: 0
Aldığı Teşekkür: 0
RE: Fıkralar.
adamın biri karıyı altına almış becerirkene karı hiç zevk almazmış adam nasıl yapayım derken birden ayağını sokmuş karının a...na karı biraz zevk almaya başlamış işi bitince adam ayağını çekmiş ama ayakkabısı içerde kalmış atmış elini içeriye bulamamış bari kafamı sokayımda görürüm belki demiş sokmuş vajenin içine kafayı birde bakmış ne arasan var içerden bi ses gelmiş bakmış tabur komutanı ne arıyon demiş adama adamda ayakkabımı düşürdüm onu arıyorum demiş tabur komutanıda alaylı bi şekilde ulen a..na ko... mun oğlu ben kos kaca taburu bulamadım sen ayakkabınımı bulacaksın demiş
Yorumları: 1,843
Konuları: 18
Kayıt Tarihi: 12-08-2009
Verdiği Teşekkür: 0
Aldığı Teşekkür: 4
RE: Fıkralar.
Hemşire, doktora hastayı gösterdi:
- Kalbini dinlemek için ne zaman eğilsem, kalpatışları hızlanıyor. Ne yapsak?
- Önlüğünün yakasını iliklesen...
Bir gün bir bilim adami yilbasi nedeniyle hastaneleri gezip akillanan delileri salmaya karar vermis. Bir sürü hastaneyi gezmis fakat hic akillandigina kanaat getirilen deliye rastlamamis.
En sonunda bir hastaneye gitmis birde bakmis ki bütün deliler zipliyor hemen onlarla ilgilenen doktorlara sormus:
-"Bunlar neden böyle zipliyorlar?"
-"Bunlar kendilerini misir patlagi zannediyorlar." demis
Birde bakmislar ki bir tanesi ziplamadan yatagin üzerinde sabit bir sekilde duruyormus. Hemen ona yaklasarak sormus.
-"Sen neden ziplamiyorsun?"
-"Ben tavaya yapistim..."
Adamin biri deliler hastanesini gezmeye gitmis.Bakmis deliler kapidaki delikten iceri dogru bakiyorlar.Bakan tekrar siraya geciyor.Devamli bir dongu gibi olay yineleniyor.Adam merak etmis oda siraya girmis. Sira kendi sine gelmis.Egilip bakmis.Zifiri karanlik hicbirsey yok. Bir tanesini dur durup sormus.:
- Yahu ben hic birsey goremedim? Deli sasirmis:
- Ulan biz iki yildir bakiyoruz birsey goremiyoruz. Sen ilk bakistami goreceksin.
Bir Turk, Japon arkadasinin daveti uzerine Japonya'ya gidiyor.Bir kac gun gezdikten sonra arkadasi onu calistigi fabrikaya goturuyor
Teknoloji muazzam.
-"Bak" diyor Japon :
-"Burada robot yapiyoruz. Su robotlar ogle yemegini hazirlar ve getirir. Sunlar bebek bakar. Sunlar araba bile kullanir."
Bizim Turk vatandasi hayretler icinde kalir.
Dolastikca gozleri faltasi gibi acilir.
Japonya'dan ayrilirken arkadasi Turkiye'ye mutlaka gelmek ve teknolojisini gormek istedigini soyler.Ve o gun gelir. Fakat bizim Turk nereyi gezdirecegini bir turlu bilemez.
Dusunur ne gostermeli de altinda kalmamali Japonya'da gorduklerinin. Aklina hamam gelir. Japon ne anlar Turk hamamindan. Alir gotur.
Japon'a ilginc gelir.
-"Ne oluyor burada?"
-"Biz burada insan yapiyoruz"
-"Sahi mi ?" der Japon.
Bir odanin kapisini acarlar. Iceride bir tellak adamin kolunu ovmaktadir.
-"Bak," der bizimki, "burada kollar monte ediliyor."
Bir baska odada bacak ovulmaktadir.
-"Burada da bacaklar takiliyor".
Japon bu sefer hayrette. Diger odanin kapisini acarlar.Iceride bir kadinin ustunde bir erkek, is ustunde. Japon sorar:
-"Peki burada ne oluyor?"
-"Burada montaj bitmis, delikler aciliyor."
Zengin, kibar orta yasli adamin biri kerhaneye gitmis. Bir kadini gözüne kestirmis ve anlasmislar.
Adam kadina :
-"Yalniz hanfendi ben saksafon çaldirmayi çok severim. Raziysaniz odaniza çikalim." demis.
Kadin razi olmus ve odaya çikip baslamislar icraata.Islem esnasinda adam agirbasli bir sekilde ve periyodik olarak:
-"Em! Em!" sonra "Üfle! Üfle!.."
Is bitmis, adam kadina çikarip yüklüce bir para vermis.Kadin :
-"Yalniz beyfendi bir sey sorabilir miyim?" demis.Adam
-"Buyurun!" demis.Kadin:
-"Demin "Em! Em!" demenizi anladim da o "Üfle! Üfle!" ne oluyordu?" demis.
Adam:
-"Valla hanfendi o kadar güçlü emiyordunuz ki çarsaf götüme kaçiyordu.
Anadoluda bir tren garinda Istanbul'a hareket etmek üzere Tren hazır beklemektedir.
Bizim elemanda is için geldigi bu şehir'den dönmek üzere trene biner ve kompartmanini bulur.
Içeride iki tane 45-50 yaslarinda adam ve birde 20 yaslarinda genç vardir.
-"Selamun Aleyküm" diyerek içeri girer.Içerdekiler;
-"Aleyküm Selam" derler.
Bizim eleman yerine oturur ve bir süre sonra tren hareket eder.Yolculugun basinda hiç kimse konusmamaktadir.Yalniz genç çocuk biraz sikintilidir.Orta yaslilardan birisi çocugun bu halini görür ve laf atar.
-"Hayrola genç senin bir derdin mi var?"
Çocuk dayanamaz baslar anlatmaya:
-"Ya abi ben Istanbul Üniversitesinde ögrenciyim.Yari yil tatili için köyüme geldim. Zavalli anam beni okutabilmek için kötü yola düsmüs. Kadini o halde görünce çok canim sikildi. Üzüldüm" der. Bu sefer soruyu soran adam çocugu teselli etmek için söze baslar.
-"Bak aslanim ananla iftihar et kadincagiz seni okutabilmek için nelere katlaniyor. Ben falanca yerin genel müdürüyüm. Anacigim beni okutabilmek için her gece pavyonlarda konsomatrislik yapardi. Üzülme" der.B u sefer öteki orta yasli adam lafa karisir.
-"Yavrum gördün iste analik hakki ödenmez. Beyefendi dogru söylüyor ben ki filanca sirketin patronuyum anam beni okutabilmek için her gece kendini satardi. Bosver" der.
Tabiki bizimkinin de konusmasi lazim. Elini cebine atar ve bir uzun Samsun paketi çikartir. Digerlerine ikram ederek söyle der:
-"Yakin lan orospu cocuklari birer tane...."
NOKTAYI CÜMLENİN SONUNDA DEĞİL TERETTÜTTE KALDIĞIN YERDE KOY
Yorumları: 135
Konuları: 0
Kayıt Tarihi: 09-07-2011
Verdiği Teşekkür: 0
Aldığı Teşekkür: 0
RE: Fıkralar.
ormancı gezınırken ormanda yıkık agacların arasına sıkısmıs buyuk bır yılan gorur korkar ve elındekı baltayla tam oldurcekken ona acır ve vaz gecer agacların arasından kurtarır ona yardım eder bunu goren yılan dıllenır konusmaya baslar sen benı oldurmedın ve kurtardın sana borcluyum ormancı kardes hergun su kuyunun orya gel altın vercem der ormancı hem sasırır hemde kabul eder ve ertesı gun kuyunun orya gıder yılan kardes ben geldım dıye barır yılan azında altınla cıkar ormancı gene sasırır sevınır altını alır ormancı hergun o kuyunun orya gıder ve yılan her geldınde ormancıyı bos cevırmez gel zaman gıt zaman ormancı amansız bır hastalıga kapılır yatalak olur para sıkıntıları ceker ve oluna anlatır durumu gıt kuyunun oraya yılana seslen ben ormancının oluyum de altını al gel der olu bastan dınlemez babasını guler gecer caresız kalınca kuyuya gıder seslenır yılan azında altınla cıkar ormancıyı sorar hasta oldunu ogrenır ve orman cının ogluna verır sen oluysan hergun gel verırım ona goturursun der bu boyle bı zaman gıder cocuk kuyunun ıcındekı altınların hepsını almak ıster yılanı oldurmeye karar verır bı gun yılan tam altını verırken cocuk baltayı sallar yılanın kuyruna denk gelır kuyruk acısına yılan cocugu sokar ve ölur yılanında kuyrugu kopar aksam olunca ormancı merak eder olunu eve gelmeyınce sabah kalkıp yatandan kuyunun orya gıder yılanın kuyruk kan revan cocuk ölmus noldu yılan kardes der yılan anlatır canımı zor kurtardım altınlarımı alcaktı benı oldurcektı bende sokmak zorundaydım der ormancı senın bı sucun yok yılan kardes benım cocuk sucluymus ve ölmus bız gene eskısı gıbı olalım der yılan ormancıya sende evlat bende kuyruk acısı var ken bız eskısı gıbı olamayız der
Yorumları: 327
Konuları: 1
Kayıt Tarihi: 08-11-2008
Verdiği Teşekkür: 0
Aldığı Teşekkür: 0
RE: Fıkralar.
(27-08-2011, Saat:03:01)TurKcaN54 Adlı Kullanıcıdan Alıntı: ormancı gezınırken ormanda yıkık agacların arasına sıkısmıs buyuk bır yılan gorur korkar ve elındekı baltayla tam oldurcekken ona acır ve vaz gecer agacların arasından kurtarır ona yardım eder bunu goren yılan dıllenır konusmaya baslar sen benı oldurmedın ve kurtardın sana borcluyum ormancı kardes hergun su kuyunun orya gel altın vercem der ormancı hem sasırır hemde kabul eder ve ertesı gun kuyunun orya gıder yılan kardes ben geldım dıye barır yılan azında altınla cıkar ormancı gene sasırır sevınır altını alır ormancı hergun o kuyunun orya gıder ve yılan her geldınde ormancıyı bos cevırmez gel zaman gıt zaman ormancı amansız bır hastalıga kapılır yatalak olur para sıkıntıları ceker ve oluna anlatır durumu gıt kuyunun oraya yılana seslen ben ormancının oluyum de altını al gel der olu bastan dınlemez babasını guler gecer caresız kalınca kuyuya gıder seslenır yılan azında altınla cıkar ormancıyı sorar hasta oldunu ogrenır ve orman cının ogluna verır sen oluysan hergun gel verırım ona goturursun der bu boyle bı zaman gıder cocuk kuyunun ıcındekı altınların hepsını almak ıster yılanı oldurmeye karar verır bı gun yılan tam altını verırken cocuk baltayı sallar yılanın kuyruna denk gelır kuyruk acısına yılan cocugu sokar ve ölur yılanında kuyrugu kopar aksam olunca ormancı merak eder olunu eve gelmeyınce sabah kalkıp yatandan kuyunun orya gıder yılanın kuyruk kan revan cocuk ölmus noldu yılan kardes der yılan anlatır canımı zor kurtardım altınlarımı alcaktı benı oldurcektı bende sokmak zorundaydım der ormancı senın bı sucun yok yılan kardes benım cocuk sucluymus ve ölmus bız gene eskısı gıbı olalım der yılan ormancıya sende evlat bende kuyruk acısı var ken bız eskısı gıbı olamayız der
bu fıkra değil, cok guzel bır hıkaye,deli yurek dızısınde bunu hikayeyı kuşcu , yusuf miroğluna anlatmıştı.
Yorumları: 1,390
Konuları: 47
Kayıt Tarihi: 15-01-2009
Verdiği Teşekkür: 2
Aldığı Teşekkür: 6
RE: Fıkralar.
Bir diyetisyen, huzurevinde genis bir kalabalığa konferans vermektedir:
"Midemize indirdiğimiz herşey bizleri her an öldürebilecek kadar tehlikelidir. Kırmızı et kanser yapar, gazlı içecekler midemizin dokusunu tahriş eder, sebzeler öldürücü bakteriler barındırabilir. İçme suyunun barındırabileceği mikropların uzun vadedeki etkilerinin farkında bile değiliz. Fakat bir yiyecek vardir ki en tehlikelisidir. Hepimiz onu mutlaka yemişizdir ya da yemek zorunda kalabiliriz. En ciddi rahatsızlıkları yaratacak ve uzun yıllar bizlere acı verebilecek bu gıdayı tahmin edebilir misiniz?"
Arka sıralardan 75'lik bir amca ayağa kalkar:
"Düğün pastası!"
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. TR KANGAL web sitesi hayvan severlerin oluşturduğu bir platformdur. sitemizde kumar, bahis vb. yasadışı faaliyetlerin sağlanması söz konusu değildir. trkangal.com daki videolar internet ortamında yayın yapan diğer video sitelerinden alıntıdır. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan "yer sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir. 5651 Sayılı kanun’un 8. maddesine ve T.C.K’nın 125. maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz "uyar ve kaldır" prensibini benimsemiştir. sitemiz de sansürlenmemiş içerik yoktur. telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, hakkında t34h3r@trkangal.com mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler tarafımızdan incelenerek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. ayrıca, mahkemelerden talep gelmesi halinde hukuka aykırı içerik üreten ve hukuka aykırı paylaşımda bulunan üyelerin tespiti için gerekli teknik veriler sağlanacaktır.