Yorumları: 12
Konuları: 0
Kayıt Tarihi: 09-03-2013
Verdiği Teşekkür: 0
Aldığı Teşekkür: 0
RE: Türkiyede Yaşayan Nadir Hayvan Türlerimiz Lütfen Okuyup Paylaşalım
Arkadaslar hayvan sevmek sadece köpek, kedi, evcil hayvan sevmek degil. Ki bunlarin sayilari milyonlarca.yok olma gibi bir dertleride yok. Birde soyu tehlike altinda olan ve yok olma sinirina gelmis muhtesem canlilarimiz var, ülke insanin bir cogunun haberi bile dahi olmayan. Bu baglamda lütfen daha cok bilinc, daha cok sorumluk, daha cok ilgi ve bilgi sahibi olup, kendimizi gelistirelim!
Her 3-5 günde anadolu leopari ile ilgili eski arsiv bilgileri sizlerle paylasmak istiyorum. Paylasalim ki bu bilgiler kaybolup gitmesin, simdiki ve gelecek kusaklar ve nesillerde bilsin, Böyle muhtesem bir canlinin nasil katledildigini, nerelerde yasadigini. Nasil tekrardan kurtarilabilecegini ögrensin.
Anadolu leopari ne yazik ki diger 2 bahtsiz kardesi, hazar kaplani ve cizgili sirtlan gibi 1937 de ki katliamci -av kanuna göre her mevsim avlanan yani disi, yavru erkek demeden zararli hayvan kapsamina alinmis. (Bu nasil uyduruk, hasta bir tabir ise!)
Bir kere dogada tabiatta zararli canli diye bir tabir mi olur mu arkadaslar? Yaratici kainatta ki her canli arasina cok ince bir ahenk ve denge koymus. Onun insanoglu tarafindan bozulmasini kesinlikle yasaklamis. Bu ormanlarin yok edilmesi olur, sularin kirletilmesi, cevrenin tahrip edilmesi, ve canlilarin soylarinin yok edilmesi gibi... Iste o denge bir bozulmaya olsun. O zaman basliyor asil büyük sorunlar!
Ayni sekilde yaban domuzuyla leoparin arasida müthis bir denge vardi. Onun populasyon sayisini dengede tutuyor asir cogalamsini engelliyordu. Ne zaman ki Leopar ve cizgili sirtlan disi,hamile, erkek, yavru mevsim tanimadan hem avcilik , hem de zehirli etlerle zehirlemeyle katledildi 1937 -1970 arasi. Özellikle yogun olarak bulundugu ege ve akdenizde. O andan itibaren Aydinda (Türkiyenin Tarim merkezi Özellikle B.Meners havzasinda),izmirde, muglada ve ülkenin bir cok bölgesinde y.domuzu sayisi patlama yapip ciftciye ürün kaldirtmadi. Her sene milyonlarca lira ürün kaybina yol acmasina sebebiyet verdi.
Ilk ve tek ciddi arastirma Alman Zoolog H.kumelova tarfindan 1953 de besparasiz türkiyeye gelmesiyle yapilmis. O tarihlerde bizimde o biyolog ve zoologlarimiz var. Ne yapmislar, ne arastirmislar belli degil.Killa tüyle ugrasmislardir. Ki bunlarin cogu cumhuriyetin 1. kusak gencligi avrupaya devletin imkanlariyla bir sürü burslu giden herifler. Sonrasinda Icraat falan yok, koca bir sifir!
Aydin ,izmir burunlarini dibi. O zamanin en gelismis zengin sehri izmir istanbuldan büyük. tren isliyor. Hala aydin daglari, besparmakdaglarinda-mentese daglarinda 1950 lerde cok ciddi bir leopar populasyonu var ( aydin- muglain orman dag köylerinden olanlar bilir), tahminen 50-70 arasi bari onu korumak icin adam ugras verir yok!. Simdilerde Milipark olan dilek yarimadasida Hans kumerlovanin cabalariyla ortaya cikiyor, bari son kalan parslari kurtarmak adian ama 1966-70 ler bile artik cok gec!
Ki hala her mevsim avlanilan hayvanlar listesinde, anlasilir gibi degil
ancak yok olunca yani 2002 de her yil avlanabilen canlilar kapsaminda cikartiliyor. Böyle hasta bir mantik olabilir mi?
Katliam basliyor;
A.Leopari kayitlari
1856: Araştırmacı-gezgin Tchihatcheff'in İzmir'in doğu tarafında bir pars vurduğunu, Valenciennes yazdı.
20.11.1879: Araştırıcı-gezgin Danford'un gözlemlerine göre; Adana ili Osmaniye ilçesi Gavur dağında vurulan dişi parsın ölçüleri şöyle: Baş ve gövde uzunluğu takriben 150 cm, kuyruk uzunluğu 94 cm, omuz yüksekliği 66 cm.dir. Buna ait kafatası ve iskeletin Britanya Natural History müzesinde olduğunu Kumerloeve yazdı.
1925-30 arasında Antalya ili Gündoğmuş ilçesinde pars görüldü.
1928 Nisan : Muğla ili Milas ilçesi Varangelmez Dağı'nda Mehmet akn bir pars vurdu (Yurtta ve dünyada Av ve Deniz Sporları Ocak-Şubat 1953 Yıl 4, sayı 27- yazar Süreyya Bey).
Yine aynı yıl bir av partisinde Hatipkışla köyünden avcı Hamid yaralı bir pars tarafından parçalandı. Ve Anadolu'daki Pars varlığı tartışıldı.
1931: Whittal tarafından Karacahisar'da vurulmuş bir parsın postu Britanya Natural History müzesinde bulundu. (Kumerloeve)
Sürek avı başlıyor 8 Şubat 1936: İzmir Avcılar Derneği ikinci başkanı Mustafa'nın verdiği bilgiye göre; Aydın ili Söke ilçesi Moralı köyü civarında Naipli köyünden 22 yaşında bir genci bir pars parçaladı.
Çine ilçesinin Beşparmak, Tire ilçesinin Kadife ve Habibler, İzmir ili Değirmendere, Armutlu ormanlık alanları, Selçuk ve Belevi çevresinin ormanlık ve dağlık alanları Pars avı için tercih edildiği bildirildi (8 Şubat 1936 Cumhuriyet).
1 Nisan 1936: İzmir'in Seferihisar ilçesi ormanlık alanında bir parsla avcılar arasında korkunç bir mücadele oldu, pars birkaç avcıyı yaraladıktan sonra Osman oğlu Kara Mustafa tarafından öldürüldü. (1 Nisan 1936 Cumhuriyet)
1936: Kastamonu ili Cide ve Daday ilçelerinde, Giresun, Erzincan ve Erzurum'da 350 adetten fazla pars bulunduğu bildirildi. (Avcılık dergisi 1936).
1939: Isparta ili Kovada Gölü çevresinde iki tane pars vuruldu.
İnönü'ye armağan 1940: Adana ili Kadirli ilçesinde Aydın Gücüm adlı şahıstan alınan bilgiye göre bir pars vuruldu. (Kumerloeve-1956). Aynı yıl Muğla ile Çine arasında bulunan Hatipkışla köyünde bir pars avlandı. Hatipkışla köylüleri parsın 4 metre olan postunu İsmet İnönü'ye armağan etmişler. (Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul 1999)
1940: Aydın ili Çine ilçesinden Muharrem Kılıç'ın vurduğu pars, 3.96 metre boyunda olduğu yakınları bildirildi. (Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul, 1999)
İzmir'in Parsı: Zoza 1942: İzmir ili Urla ilçesi dağlık alanında bir çoban tarafından yavru pars yakalandı ve İzmirli tanınmış avcılardan Murat Türkmenoğlu'na satıldı. Murat Türkmenoğlu tarafından 9 ay bakılan pars büyüyünce İzmir hayvanat bahçesine armağan edildi. "Zoza" adlı parsın fotoğrafı Cafer Türkmen tarafından çekildi. Konu başlığı "İzmir hayvanat bahçesinin Zoza'sı " . (Av ve Deniz dergisi Ekim 1946 (kapaktaki tarih) 31 Aralık 1946,sayı 11, page 16)
1945: Bitlis ilinin Enip Düzü mevkiinde Mustafa Onat adlı şahıstan alınan bilgiye göre, iki tane pars kaydı Mecit bey tarafından tutuluyor. (AV 7: 6-13). Aynı yıl Antalya'nın Kaş ilçesinin Kıbrısçık deresinde bir pars vuruldu (AV 7- 1).
1945-55 : Aydın ili Çine ilçesi ormanlık alanında 5 tane pars vuruldu. (AV 7-1).
1949: Aydın ili Söke ilçesi Yeniköy ile Bağarası köyleri arasındaki Aslan yaylasında pars yavrularının görüldüğü Hamdi Gündoğdu tarafından doğrulandı. (Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul,1999)
1950: Muğla ili kaynaklı pars kaydı ve örneği İ.Ü.Zooloji müzesinde bulunduğu C. Bilgin (1993) tarafından bildirildi. Aynı yıl İzmir ili Salihli ilçesi ormanlık alandan elde edilen iki pars örneği İzmir ve Ankara hayvanat bahçelerine gönderildi (Kumerloeve; 1956). Aynı yıl İzmir ili Ödemiş ilçesi ormanlık alanında öldürülen parsın derisi İzmir hayvanat bahçesine gönderildi (Kumeloeve;1956).
1950: İzmir'de çıkan gazetelerde Mantolu Hasan'ın (Hasan Bele) bir parsla boğuşması haber oluyor. Konu başlığı "Selçukta bir kaplan avı ", yazarı T.Durak. (Yurtta ve dünyada Av ve Deniz sporları, 1 Ocak 1952 yıl 2, sayı 23)
Pars katili sahnede 1950: Çine ilçesi Kocakavak mevkiinde Kırksakalar köylülerinin parsa sık rastladıkları yerel halk tarafından bildirilmektedir. Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul (1999).
7 Aralık 1951: Mantolu Hasan (Hasan Bele) adıyla tanınan pars avcısı Aydın ilinin Selçuk ilçesi dağlarında büyük bir pars vurdu. Av ve Deniz dergisinin 1 Ocak 1952 23. sayısında T.Durak imzalı yazıda Mantolu Hasan'ın 30 yıl içinde bu yörede 15 pars avladığı kaydedilmiştir.
1952: Balıkesir ilinin Dursunbey ilçesi yakınlarında bir pars avlandı. AV7(1).
1952: Aydın ili Kuşadası ilçesi Güzelçamlı köyünden Mehmet Karabulat tarafından Dilek Yarımadası Dilek Dağı Kırkbasamak mevkiinde tuzakla yakalanan ve Ankara hayvanat bahçesinde adı "efe" konulan pars, 6 yıl burada yaşadıktan sonra öldü. Bu parsa ait tahnit Diyarbakır Ana Jet üssünde bulunmaktadır. (Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul-1999)
1955: Antalya ilinin Alanya ilçesi Ceberis dağlarında bir pars vuruldu, daha sonraki yıllarda bu yörede parsa bir daha rastlanılamadı. Aynı yıl Doğubeyazıt-Iğdır yolu üzerinde ve Muğla ilinin Köyceğiz ilçesi Ağla yöresinde birer pars görüldü. 1955 yılına kadar Muğla ilinin Marmaris ilçesi Bolandağı mevkiinde devamlı olarak pars görüldü (AV 7-1).
Üç pars daha 1956: Antalya ilinin dağlık ve ormanlık alanlarında 3 tane pars vurulduğu Kumerloeve (1971) tarafından kaydedildi. Aynı yıl Adana ili Osmaniye ilçesi Amanos dağlarında bir adet pars avlandı, postu halen Orman Mühendis Muavini Ekrem Mutlu'dadır. (AV 7-1).
1956: İzmir ilinin Şaşal mevkiinde İzmir Merkez Avcılar Kulübü ile Eşrefpaşa Avcılar Kulübü'nün ortaklaşa düzenledikleri sürek avında, Mehmet Canbulat (Eşrefpaşa kulübü) isimli avcı tek şevrotin tanesi ile kalp zarını delerek bir pars öldürdü. Parsın tahniti çok kötü korunmuş bir şekilde Eşrefpaşa Avcılar Derneği'nde bulunuyor. (Anadolu Biyoloji Tarihi, Erkan Kayaöz, Hagop Savul-1999).
1958: Hatay ilinin Arsus ilçesi ormanlarında Orman İşletme Şefi Osman Yaşar pars gördü. (AV 7-1). Aynı yıl İzmir ili Selçuk ilçesi Zeytin köyünde üç tane pars yavrusunun görüldüğü, bunlara yerel halkça "kırmızı et parçası" dendiği, Hamdi Gündoğdu tarafından doğrulandı. (Anadolu Parsı Tarihçesi ve Yaşama Alanları, Erkan Kayaöz; 2000).
1960: Muğla ili orman köylerinde avlanan parsın postu, Prof. Dr. Muhtar Başoğlu tarafından Muğla ili civarında yapılan bilimsel gezide köylülerden alındı, halen İ.Ü. Fen Fakültesi Biyoloji Müzesinde bulunmaktadır. (Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul-1999)
13 Aralık 1962: Siirt ili Şırnak ilçesi Cudi dağında Düven köyü yakınlarında bir kaplan (Panthera tigris virigata) vuruldu. Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul-1999).
1963: İzmir'in Bayındır ilçesinde ve Van'ın Özalp ilçesinde birer pars vuruldu. (Av 7-1).
1963-64: Kars'ın Kağızman ilçesi civarında bir pars görüldü (Av 7-1).
1965: Hatay ili Amonos dağlarında bir pars vuruldu, postu İskenderun'da satıldı (Av 7-1).
1966: Hakkari- Şemdinli'de bir pars vuruldu, ayrıca üç tane de avcılar tarafından görüldü. Yılın sonlarında Şemdinli civarında ve Van'ın Özalp ilçesi civarında birer pars görüldü.
İlaçla zehirlendi 12 Şubat 1967: Bolu'nun Seben ilçesinin 5 km batısındaki ormanlık alanda Bezer köyünden Ali Çalayır tarafından domuz kurşunu ile erkek bir pars vuruldu. Daha sonra Hamza Tiftikçi isimli bir şahıs parsın postunu İstanbul Sirkeci Han Kat 1, numara 1'de bulunan kürkçü Araksi'ye sattı.
1968: Konya ilinin Bozkır-Hadim ilçeleri arasında bir pars görüldü (AV7-1).
1969 Ocak : Hatay'ın Samandağı ilçesinin kızılçam ormanlarıyla kaplı dağlık kısmında bir pars, köylünün eşeğini parçaladı ve köylü eşeğin leşi üzerine zirai mücadele ilacı döktü, leşi yiyen pars öldü.
Kuşadası'nda kükremeler 1970: Aydın dağlarında N.Vural isimli bir şahıs tarafından bir adet pars tespiti yapıldı. (Av 3-7). Aynı yıl Kars'ın Kumerloeve tarafından pars tespiti yapıldı. 1970: Türkiye, İran, Irak üçgeninde yaşayan Anadolu kaplanı (Panthera tigris virigata) Hakkari Uludere ilçesinden Şehit Şen tarafından vuruldu; kaplanın postu Ali Üstay müzesindedir. (Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul; 1999).
1971 yılına kadar her yıl Aydın ili Kuşadası ilçesinin güneyinde yer alan Dilek Yarımadası Milli Parkı'nda pars kükreyişlerinin duyulduğu, Milli Park yöneticilerince bildirildi. Daha sonra yarımadayı karaya bağlayan kısımlarda insan yoğunluğunun artması yüzünden pars bir daha görülmedi.
2000 yılında Güzelçamlı beldesinde oturan Murat Fakçı isimli şahıs Milli Parkın içindeki Kalamaki deresinde pars gördüğünü söylemesi üzerine Hagop Savul ile yapılan araştırmada bir bulguya rastlanamadı.
1972: Ağrı dağında bir adet pars tespiti yapıldığı Kumerloeve (1975) tarafından bildirildi. Aynı yılın ağustos ayında Eskişehir ili Çatacık ormanlarında bir parsın bir çobanı yaraladıktan sonra kaçtığı tespit edildi (Av 7-1).
Beypazarı parsı 17 Ocak 1974: Ankara ili Beypazarı ilçesinin 5 km batısında Bağözü köyünden Havva Köksal adlı kadına saldırıp, kolunu iki yerden kıran ve köy bekçisi Ahmet Çalışkan tarafından vurulan parsa ait tahnit Ankara MTA Tabiat Tarihi Müzesi'nde sergilenmektedir.
1974: Adana ili Pos-Çatalan ilçeleri arasındaki Söğüt bölgesinde Sabit Tarhan (1994) gece araba farının 10 metre ilerisinde bir pars gördü.
1975: Adana ili Pos-Çatalan ilçeleri arasındaki Söğüt bölgesinde orman işçilerinin Sabit Tarhan'a (1994) verdikleri pars kaydı bilinmektedir.
1976: Türkiye'ye gelen İsviçreli doğa uzmanı Dr.Marcus Borner Türkiye'de yaşayan parsın dünyada benzerinin bulunmadığı, yaşama alanının Batı Anadolu ve Doğu Karadeniz olduğunu, bunların sayılarının 5-10 tane kadar olabileceğini söyledi.
Bunlar bilinenler. Birde bilinmeyenler var
Devami cumaya dostlar.....
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. TR KANGAL web sitesi hayvan severlerin oluşturduğu bir platformdur. sitemizde kumar, bahis vb. yasadışı faaliyetlerin sağlanması söz konusu değildir. trkangal.com daki videolar internet ortamında yayın yapan diğer video sitelerinden alıntıdır. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan "yer sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir. 5651 Sayılı kanun’un 8. maddesine ve T.C.K’nın 125. maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz "uyar ve kaldır" prensibini benimsemiştir. sitemiz de sansürlenmemiş içerik yoktur. telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, hakkında t34h3r@trkangal.com mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler tarafımızdan incelenerek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. ayrıca, mahkemelerden talep gelmesi halinde hukuka aykırı içerik üreten ve hukuka aykırı paylaşımda bulunan üyelerin tespiti için gerekli teknik veriler sağlanacaktır.