Yorumları: 222
Konuları: 11
Kayıt Tarihi: 10-10-2009
Verdiği Teşekkür: 0
Aldığı Teşekkür: 1
RE: Fenerbahçe-Galatasaray Geyiği
Alıntı:Bu yazdıklarının benim yazdıklarıma cevap değil sen benim yazdığımın doğru olup olmadığını bi söyle önce...
İslam Çupi nin FB için söyledği şey şudur...
05-09-2000
…
Türkiye’de,
Fenerbahçe Cumhuriyeti sağlıklı başarılı ve ilkse bu ülkede her
şey mutlu ve
huzurludur. Esnafın yüzü güler, parakendeci ve toptancıların
tezgahında mal
kalmaz. Tiyatrolar, sinemalar, sazlar, barlar meyhaneler fuldur.
Stadlar
Türkiye’nin her vilayetinde lebaleptir. Fenerbahçe gittiği her kente
kendi ile birlikte büyük bereketini götürür, kötü uğurlanmasına rağmen.
Fenerbahçe Cumhuriyeti ortalıkta yoksa, Türkiye yoktur, futbol
yoktur, bolluk
yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke
kısa süre sonra
yaşayan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. Fenerbahçe
büyüklüğü ne şampiyonluk
büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü
başka bir büyüklüktür işte,
adı konamaz… “
İSLAM ÇUPİ
İslam abi oldukca güzel yazmış ve mutlaka ki fanatik Fenerbahçelilerin gururunu kabartıcak eminim. Fakat gercekte durum böyle mi? Türk milleti 13. yüz yıldan 19. yüz yıla, yani Fenerbahçenin bir avuç Galatasaraylının desteği ile kurumasına kadar sürünür durumda mıydı?
"Fenerbahçe Cumhuriyeti ortalıkta yoksa, Türkiye yoktur" demek, yüz yıllardır bu topraklarda bir millet ve bir ulus olmak icin cabalayan insanların akıttıkları kana hakaret etmekten farksızdır ve *** ediyorum bunu savunacak insanlarda bir tek Fenerbahcelilerdir. Onun icin biz neden 17'ye 1 oynuyoruz veya eden bizden nefret ediliyor demeyin.
Alıntı:Senin yazdıkların 6s tarihinde yazanlar madem internetten bu kadar araştırıyorsun gir FB nin tarihine senin bu yazdıklarının aynılarını o zamanlar FB nin 6s ye yardımlarıda var.
Gir araştır oku göreceksin.
Eski zamanlarda insanların birbirine saygısıda vardı ve gerçekleri söylerlerdi...
Örnek...
Bi tv programının konukları...
Can Bartu,Metin Oktay ve hatırlayamadığım bi eski futbolcu daha...
Program sunucusu dakikalar ilerledikçe Metin Oktay ve Can Bartu ya aynı anda soruyor...
-Bu konuşulanlardan sonra TR nin en iyi futbolcusu hanginiz veya kim? Diye soruyor...
Can Bartu tam cevap verecekken Metin Oktay elini Can Bartu nun göğüsüne doğru koyuyor ve Can Bartu susuyor...
Cevap....
LEFTER abiyi ayırırsak bu soruya cevap vermeye çalışabiliriz diyor
İşte o zaman ve gerçekleri gönül rahatlığıyla söyleyebilecek insanlar vardı...
Eskiden derbi maçları yarı yarıya seyredilirdi, kim kaldırdı biliyor musun bi bak araştır kim neden kaldırdı?
Hangi takımın taraftarı dolduramıyor stadı diye şimdiki uygulama yapıldı...
Cocuklugumda param olmadıgı zamanlarda Ali Sami Yen stadına tırmanarak girip mac izlerdim ve bu tribunlerde neyin ne oldugunuda az cok biliyorum. Burada kastın Galatasaray taraftarının arıza cıkarttıgı ise bu dogru degil. Renkler farketmemeksızın kavga, cabuk parlama ve sinirlenme gibi seyler cografyamızda yasayan insanların karakter yapısında var. Hele ki Galatasaray 88'den sonra Avrupa'da yaptıkları ile diger Turk kulupleri ile arasına ucurumu koydugu zaman bu olaylar daha da ateslendi.
Bir takım düşünün ki 14 sezon şampiyon olamıyor, sonra bir anda uluslararası musabakalarda ülkenin şerefli yenilgilerini tarihe gömüyor, yani bir devrim yaratıyor. Ben olsam bende cekemezdim herhalde. Yaşın geregi milli takımın elin mahalle kadar ülkelerinden 5'den aşağı yemedigini bilmen gerekir. Bunlara 3 ve daha az farklı yenilince nam-ı diğer şerefli mağlubiyetler deniyordu.
Alıntı:Son bi kara lekeniz daha...
I. Dünya Savaşı [değiştir]I._Dünya Savaşı başlangıcıyla genç nüfus silah altına alındı. İngiliz takımları İstanbul'da yaptığı maçları bıraktı. 1914-1915 yılında Fenerbahçe ve Galatasaray'ın arasında çıkan anlaşmazlıktan dolayı lig, iki ayrı küme halinde oynanmıştır. İstanbul Ligi şampiyonluğunu kazanan Fenerbahçe ile İstanbul Futbol Birliği Ligi'nde birinci olan Galatasaray takımları, gerçek İstanbul şampiyonunun belirlenmesi amacıyla 11 Şubat 1916 günü İttihatspor sahasında (bugünkü Şükrü Saracoğlu Stadı) karşılaştılar. Muzaffer’in golüne karşılık Said Selahaddin’in 2, Galip Kulaksızoğlu’nun da 1 golüyle ezeli rakibini 3-1 yenmeyi başaran Fenerbahçe, hem 1914-15 sezonu şampiyonluğunu hem de İngiltere’den özel olarak getirtilen ve 10 yılın sonunda en çok şampiyon olacak takıma verilecek olan tarihi şildi kazandı[7].
I. Dünya Savaşı sonrası kulübü ziyaret eden Mustafa Kemal Paşa'nın stadyumdaki resmi1910 yılında Galatasaray'a kardeş kulüp olarak kurulan Progress International, 1914 yılında Altınordu Spor Kulübü adını almıştır. Dahiliye Nazırı'ni başkanlığa getirerek hem mali destek sağlamış hem de hükümetten destek alarak cepheye asker yollamayan tek kulüp olmuştur. Mali olarak gelişmesine paralel olarak iyi futbolcuları kadrosuna katmıştır. Bunlar içinde 7 tane Fenerbahçeli futbolcu da bulunmaktaydı. Fenerbahçe bunun üzerine genç ve hırslı futbolcuları kadrosuna katmıştır. Genç Fenerbahçe ilk lig maçına 17 Kasım 1916'da Anadolu Üsküdar'a karşı oynamıştır. Kulübün kurucusu ve başkanı olan Burhan Felek tecrübesiz, toy Fenerbahçe takımına alınan 7-0'lık hezimetten sonra istifa etmiştir[8].
Fenerbahçe, Çanakkale Savaşları boyunca birçok oyuncusunu kaybetmiştir. Kulüp 3 Mayıs 1918 tarihinde çok önemli bir misafiri ağırladı: Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk kulübün Kuşdili'ndeki lokaline ziyarette bulundu. Bu tarih daha sonraları kulübün kuruluş günü olarak görülmüş ve kuruluş tarihi 3 Mayıs 1907 olarak kabul edilmiştir.Atatürk kulüp şeref defterine şunları not düşmüştür:
“ Fenerbahçe Kulübünün her tarafa mazhar-ı takdir olmuş bulunan asari mesaisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifasi ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim. ”
[9]
Kurtuluş Savaşı [değiştir]İstanbul, 16 Mart 1920 günü işgal kuvvetlerince resmen işgal edilir. Kurtuluş Savaşı döneminde işgal kuvvetlerine mensup özellikle İngiliz ve Fransız askeri takımlarıyla yapılan futbol maçları, İstanbul halkının büyük ilgisini çekiyordu. Türk kulüpleri bu takımlarla 5 yılda 50’sini Fenerbahçe’nin oynadığı toplam 80 maç yapmıştır. İşgal kuvvetleri takımlarına karşı kazanılan galibiyetler ise Türk takımlarını halkın gönülllerinde yüceltiyordu. Türk takımlarının özellikle de Fenerbahçe’nin, başta General Harrington Kupası (29 Haziran 1923) olmak üzere işgal kuvvetleri takımları karşısında elde ettikleri tüm galibiyetler, milletin ve yaralı gönüllerine teselli veriyordu.[4]
Fenerbahçe futbol sahalarında işgal kuvvetlerine karşı ardı ardına aldığı galibiyetlerle milli mücadelenin adeta İstanbul şubesi halini alıyordu. Bu dönemde Türk futbolu denince ilk akla gelen Fenerbahçe oluyordu. Kurtuluş Savaşı cephelerinden gelen her yeni zafer halkın moralini yükseltirken, Fenerbahçe'nin de aldığı galibiyetler bu morali daha da arttırıyordu. 1910’lu yıllarda en fazla iki bin kişinin izlediği Fenerbahçe, 1919-1920 yıllarında 6-7 bin kişinin doldurduğu tribünlere oynuyordu.[4]
Fenerbahçe takımı artık "Kuva-i Milliye" ruhunun halk içindeki sembolü olmuştu. Bunun ilk sebebi işgal takımları ile oynadıkları toplam 50 maçtan, 41 kere galip gelmesiydi, Altınordu ve Galatasaray takımları bu başarıyı gösterememişlerdi. İkinci sebebi ise, Kurtuluş Savaşı'nın lideri olan Mustafa Kemal Atatürk'ün Fenerbahçeli olarak bilinmesiydi.[6]
Bu yazının en önemli kısmı...
Fransız işgal kuvvetlerine yapılan yardımlar dışında cepheye asker bile göndermemiş aslında tamamıyla 6s nin kurduğu bi takım...
Bizim şanlı tarihimize dil uzatana kadar önce kendi lekesini silmeli 6s...
Fenerbahçe tarihini öven bir kaynaktan elbette ki her zaman yerin dibine soktuğuniz Galatasarayı öveceğini beklemiyordun. Bir kere şunu iyi bilmen lazım, o dönemlerde yeterince lobisi olmayan takımların orduya bireyini vermeme gibi bir secenegi yoktu. Bu işler çogunlukla zorunluydu. Dönemin şanslı takımları vardı elbette. Attınordu futbol takımı gibi. Peki neden? Bunun icin tarihe bir göz atalım.
Yolun sonu görünmüştü. Osmanlı Ordusu her cephede ezilmeye başlamış, korkunç zayiat yüzünden koca koca kolordular, tümenler eriyip bitmişlerdi.
Eriyip biten sadece Osmanlı Ordusu değildi. Önemli futbolcularının hepsi cephelere koşan Galatasaray da tükenme noktasına gelmişti. Sahaya çıkaracak 11 futbolcu bulamaz olmuştu. Artık Suphi (Batur) gibi, o günlerde 13-14 yaşında olan çocuklar sahaya çıkıyordu sarı-kırmızı forma altında. Bu çocuklar Adnan İbrahim gibi 1908’de ilk kez şampiyon olan takımda yer alan babası yaşında eski tüfeklerle birlikte mücadele ediyorlardı sahada. Böyleydi ve böyle olmak zorundaydı, çünkü ancak böyle tamamlanıyordu Galatasaray.
Gün geldi, o çocukları da, ya da babası yaşındaki eski tüfekleri de toparlayamaz oldu Galatasaray. Sahaya çıkmamak olmazdı. Hele sahaya çıkıp yenilmek hiç. İşte o zor zamanlarda, hükmen yenileceğini bile bile, İstanbul rıhtımında demirli Alman gemilerinin mürettabatından gemicilerle takviye edildi takım.
İsimleri bile belli değildi o gemicilerin. Bu isimsiz Alman gemiciler sayesinde birçok takımı yendi de Galatasaray. Mesela İdmanyurdu’nu, Anadolu’yu, Fenerbahçe’yi. Ancak yine de topu topu altı takımın katıldığı 1917-1918 Cuma Ligi’ne sonuncu olabildi Galatasaray. Hem de 10 gol atıp 6 gol yemesine rağmen. Çünkü “lisanssız” olan Alman oyuncuları oynattığından galibiyet elde ettiği maçlarda hükmen mağlup sayıldı. Bu yüzden de sadece 11 puan toplayabildi.
Şampiyon ise, bir önceki sezonu da önde kapatan Altınordu olmuştu 28 puanla. Kolay bir şampiyonluktu Altınordu’nunki. Kolay, çünkü fahri başkanı dönemin başbakanı Talat Paşa olduğu için Altınordu’da oynayan futbolcular askerlikten muaf tutulmuştu. Altınordu’yu 23 puanla Fenerbahçe takip etti; asker olan futbolcularının çoğunu bir şekilde oynatmanın yolunu bulan Fenerbahçe.
Rakiplerinin futbolcuları askerlikten muaf tutulurken, iktidar ilişkileri sayesinde oyuncularını İstanbul’a getirmenin çaresini bulurken önemli isimlerinin hepsi cephelerde çarpışan ve ölen Galatasaray sonuncu olmuştu işte. Bu Galatasaray’ın tarihinde ilk ve tek defa elde ettiği sonunculuktu.
Şimdi, bu zor günlerden geriye kalan, tarihin en şerefli sonunculuğunu kazananları hatırlamak olmalı. Haçopulolar’ı. İsimleri belli olan Almanlar’ı, Karl Tzöllneler’i, Mayerler’i, Oberle Kardeşler’i, Ölobomlar’ı. Eski tüfekler Adnanlar’ı, Yusuf Ziyalar’ı. Henüz çocuk yaşta olan Namıklar’ı, Suphiler’i ve sonradan Fenerbahçe’ye başkan olacak Yavuz İsmetler’i. Ve de en çok da isimlerini bilmediğimiz Alman askerleri.
Bir önce ki yazımda belirttigim yani Galatasaray futbol takımının bu savaştaki ikinci şehidi Abdurrahman Robenson. Bu şehitimizide sahte, yalan diyecek haliniz yoktur umuyorum?
Sultani mekteplerinin, yani liselerin 10’uncu sınıflarında okuyanlar da askere alınmışlardı o dönem. Bu yüzden 1916'da Galatasaray Lisesi sadece dört tane mezun verebilmişti. Silah altına alınanların arasında daha sonra Galatasaray Spor Kulübü’nün başkanlığını yapacak olan Saim Gogen ve Refik Selimoğlu gibi Galatasaraylılar da vardı.
Alıntı:Belki biraz uzaklardasın diye bilmiyorsun belkide biliyorsun yazmıyorsun...
Bi helikopter ihalesi vardı.
Bu ihaleye çalık holding de katılıyor ve Aziz Yıldırım a ihaleye katılmaması yönünde telefon ediliyor.
Aziz Yıldırım ihaleye katılacağını söylüyor ve katılıyor...Ve kazanıyor...
İhale ortakları..
%62 Aziz yıldırım
%12 Serdar Adalı
%12 İlhan Ekşioğlu
%14 Amerika da yaşayan bi Türk işdamı...
Maedem Bjk suçsuz avrupaya devam ediyor neden Serdar Adalı hala içerde...
Sporla alakası olmayan Türk işadamı dışında ihale ortaklarının 3 ü içerde neden?
Birinden biri suçlu bulunsa 4 milyar euro luk ihale iptal olacakda ondan...
Şimdi 19 maçta şike var deniyor...
Kaç futbolcu içerde bi araştır...
19 MAÇ ve sadece ya 3 yada 4 futbolcu ceza evinde...
Nasıl yaptı FB şikeyi öyleyse bi yanıtı varmı?
FB nin son 5 maçta şike yaptığının ve maçlarının kazanıcağını bildiklerini söylüyorlar...
Ben bi cinayet işledim emniyet bunu biliyor ve buna bağlı 4 cinayet daha işleyeceğim kesin ve biliniyor ilk cinateyde mi alınmam lazım 5. cinayet sonunda mı?
İlkinde almaları lazım ama alamadılar.. Neden mi?
Seçim vardı yermi?
FB taraftarı en son stadta SANDIKTA GÖRÜŞÜRÜZ MESUT BEY diye pankart açtı o seçimlerdedn sonra ANAP diye bi parti kalmadı...
6s nin 96-2000 yıllarında Mesut Yılmaz (başbakan)Mehmet Ağar(içişleri bakanı) zamanında neler döndüğünü haluk ulusoy un her şeyi hiçe sayarak ne yardımlar yaptığını bilmemek aptallıktır.
Evet o dönemde belkide bi daha hiç bi Türk takımına rastlamayacak Türk futbolcuları bi aradaydı ve 6s nin her türlü TR de maçları ertelendi ileri alındı hakemlerin bariz kollamalarıyla maçlar kazandırıldı ve moral en üst seviyedeydi...
Şimdi kalkılmış siyasi ve sahsi hesaplaşmadan dolayı FB yıpratılınıp suçlu gösteriliyor.
Ama FENERBAHÇE küllerinden tekrar doğacaktır bunu hep beraber göreceğiz...
Hatırlarsın, bundan bir kac hafta evvel Galatasaray'da 1 milyon Euro gibi bir rakamın nereye gittigi araştırlıyordu. Hatta şerefli medyamız Galatasaraya sorgusuz sualsiz direk şike damgası vurmuştu. Ortada somut bir kanıt yokken. Her neyse işte. O dönem Galatasaray taraftarının genel olarak tavrı neydi biliyor musun? "Kim ne yaptıysa Allah belasını versin, suçumuz varsa eğer cezasını çekmek şereftir."
Peki Fenerbahcelilerin bu konudaki tavrı nedir biliyor musun? Başkanımız suçsuz, Fenerbahçe suçsuz ve her zaman ki gibi 17'ye 1 politikası. Aslında Fenerbahce Avrupa'dan bu sezonluk men edilerek ciddi derecede şanslı bir konuma getirilmistir. Zira sonucta bir ceza gelecektir, dahası en az Beşiktaş'a da ceza gelecektir. Fakat Fenerbahce Avrupa kupalarında olmamanın avatajı ile gelecek 5-8 senesini kurtarmış bir pozisyonda olacak.
Gelelim 90'larda ki Galatasaray hegemonyasına yada sizin deyimizle şaibeli başarılara.
-Galatasaray en iyi yerli kadroya sahip miydi? Evet.
-En iyi yabancı oyuncular Galatasaray'da mıydı? Evet.
Peki daha neyin sorgusunu yapıyorsunuz? Galatasaray Avrupa'da NAMAGLUP bir şampiyon apoleti almıştır. Arsenal'e, Real Madrid'e, Milan'a fazla gelen bir takımın Türkiye'ye fazla olmasının anormalligi nedir? Bu takımın ilk 11'de tam 9 oyuncusu ile milli takım hayal bile edemeyecegi bir dünya 3.'lüğü elde etti. Bu da mı şaibe o zaman?
Galatasaray'ın başarılarını küçumsediginiz, aynada kendinizi olduğundan büyük gördüğünüz ve digerlerine yerde oldugunuz halde havadan bakmaya calıstıgınız için hic bir zaman bu başarıların yanından dahil gecemediniz, gecemezsiniz de. Galatasaray, "Türk olmayan takımları yenmek" kuruluş amacında bugün dahil hic bir zaman sapmamıştır. Bunun karşılığında Fenerbahçe'nin tek amacı Galatasarayı yenmek olmuştur. Birini neden yenmek istersin, bunu en iyinin(Bozo) sahibi olarak cok iyi bilmen gerekiyor. Zira o biri senden daha iyi olduğu içindir. Fenerbahce acık bir dille söylemesede hareketleri, tavrı ve tarihi ile bunu net olarak belli ediyor.
Daha iyisi başarılana kadar en iyisi budur:
"Köpekleri severim ama insanların köpekleşmelerine dayanamam"
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. TR KANGAL web sitesi hayvan severlerin oluşturduğu bir platformdur. sitemizde kumar, bahis vb. yasadışı faaliyetlerin sağlanması söz konusu değildir. trkangal.com daki videolar internet ortamında yayın yapan diğer video sitelerinden alıntıdır. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan "yer sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir. 5651 Sayılı kanun’un 8. maddesine ve T.C.K’nın 125. maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz "uyar ve kaldır" prensibini benimsemiştir. sitemiz de sansürlenmemiş içerik yoktur. telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, hakkında t34h3r@trkangal.com mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler tarafımızdan incelenerek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. ayrıca, mahkemelerden talep gelmesi halinde hukuka aykırı içerik üreten ve hukuka aykırı paylaşımda bulunan üyelerin tespiti için gerekli teknik veriler sağlanacaktır.