Yorumları: 299
Konuları: 11
Kayıt Tarihi: 17-10-2010
Verdiği Teşekkür: 27
Aldığı Teşekkür: 15
RE: Fenerbahçe-Galatasaray Geyiği
(01-09-2011, Saat:01:26)alp.z Adlı Kullanıcıdan Alıntı:
(01-09-2011, Saat:02:24)Reflex Adlı Kullanıcıdan Alıntı:
(31-08-2011, Saat:01:12)alp.z Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Aziz Yıldırım mali genel kurul toplantısında "burası Galatasaray Spor Kulübü değil" demişti.
Evet Allahtan 6S DEĞİLİZ sebep..
1915 yılında "fransız bayrağını türk toprakları üzerinde gururla dalgalanmasını sağlayan, nam-ı diğer "küçük fransa" galatasaray camiasına ve ordumuz ileri gelenlerini en güzel şekilde ağırlayan galatasaray lisesi öğretmen ve görevlilerine teşekkürü bir borç bilirim"
Bunu diyen Fransız işgal kuvvetleri komutanı...
Ve bu yazı çok kısa geçmişe kadar 6s lisesinde asılı idi sonradan kaldırıldı...
FB ise ingiliz komutanın yaptığı kupa turnuvasını kazananarak o zaman zor zamanlar geçiren TÜRK halkına moral kazandırmışdı ve cepheye silah taşıyordu...
Aramızdaki fark bu kadar büyük...
Tarihini bilmeyenlerin Galatasaray’a ve tarihine saldırmaları pek şaşırtıcı değil.
Galatasaray, yani o dönem Fenerbahçe başkanlarından Tevfik Haccar Taşçı’nın deyimiyle, Türkler’i üzüntüden kurtaran takım. Futbol oynamaya meraklı Türk ve bütün Müslüman gençlerin gıptayla baktıkları takım.
Peki niçin? Çünkü Galatasaray yıllar boyu İngilizler’e, Rumlar’a, vesaireye serbest olup da Müslümanlar’a yasak olan futbolu oynamak için her türlü zorluğa karşı çıktığı için. Müslümanı, Rumu, Bulgarı, Sırpı, Karadağlısı, Yahudisi, Ermenisi… Mektepte bir arada okuyan bir avuç gencin, okul bahçesinde birlikte koşturdukları futbolu niçin mektep duvarları dışında da oynayamayacaklarını bir türlü kabullenemedikleri için. Futbol denen bu oyunu başka milletlerden insanlarla oynamalarının niçin yasaklandığını bir türlü anlamak istemedikleri için.
Diğer taraftan Fenerbahçe’nin, yani başka bir Türk takımın kuruluşunu büyük bir sevinçle karşılamıştı Galatasaray. Galatasaraylı biri olan Kulaksızzade Galip bey, izin istemişti Galatasaray’ın Reisi Ali Sami Bey’den, “gitme derseniz gitmem” diye. İzin çıkmıştı Reis’ten, “deli misin” kabilinden. “Git ve onlara, yani Fenerbahçeye yardım et” demişti Ali Sami bey.
Gelelim şimdi Fenerlilerin diyecek lafı olmadığında futbol dışı muhabbetlerine.
Galatasaray'ın bu ülke için en çok gazi ve şehit veren kulüp olduğunu biliyor muydunuz? Hatta Türkiye’deki bütün kulüp ve takımların şehit sayılarının toplamından çok daha fazla şehit vermesine karşın Galatasaray camiasının yılın bir gününde biraraya gelip şehitlerini anmaması gibi bir vefasızlıgıda mevcuttur.
Mesela Galatasaray’ın iki numaralı kurucusu Emin Bülent. Şair ve futbolcu Emin Bülent. Savaşın ateşli dönemlerinden birinde gazeteci, yazar ve şairlerden oluşan bir heyet ziyaret etmişti Çanakkale cephesini. Hamdullah Suphi Tanrıöver, Ömer Seyfettin, Mehmet Emin Yurdakul gibi önemli aydınlar vardı bu heyette. Cepheyi ziyaret ederken Arıburnu’nda karşılaşmışlardı süvari subayı Galatasaraylı Emin Bülent’le. Heyetten hiç kimse sormadı kendileri gibi şair olan Emin Bülent’e “sen niçin buradasın” diye. O da sormadı heyettekilere “siz niçin oradasınız” diye. Sarılıp öpüştüler sadece. Sonra da herkes kendi yoluna koyuldu. Şairler, yazarlar, gazeteciler kağıtlarının başına, fikir dünyalarına. Emin Bülent ise savaşmaya, kan ve barut dünyasına.
Mesela Abdurrahman Robenson. Galatasaray’ın ilk şampiyon olan takımının ilk sol beki. O Abdurrahman ki Müslüman olup Abdullah adını alan bir İngiliz’in üç erkek çocuğunun en büyüğüydü. Liverpool’da doğup ilk çocukluk yıllarını İngiltere’de geçirmişti kardeşleriyle beraber. Müslüman olan babaları onları İstanbul’a getirmişti, dönemin padişahı II. Abdülhamid de Galatasaray Sultanisi’ne kaydettirmişti onu ve iki kardeşini.
Birinci Dünya Savaşı patladığında Ali Sami Yen ve birkaçı hariç, kurucular, futbolcular, bütün Galatasaraylılar gönüllü yazıldılar orduya. İki numaralı iki kurucudan Asım Tevfik Filistin cephesine gitti, Emin Bülent ise Çanakkale’ye. Dört numaralı kurucu Celâl İbrahim önce Çanakkale’de görev yaptı, ardından Irak cephesinde. Ahmet Robenson Kafkasya Cephesi’ne gitti. Kardeşi Abdurrahman Robenson da. Hasnun Galip Çanakkale’ye. Neşet Kafkasya Cephesi’ne. Neredeyse bir tek Heybeli’deki Deniz Harp Okulu’nda öğretmenlik yapan Ali Sami kaldı İstanbul’da. Bir yandan beden eğitimi dersi verdi Bahriye subayı adaylarına, bir yandan da iletişimi sağladı Galatasaraylılar arasında cepheden cepheye. Hangi Galatasaraylı hangi cephedeyse, ona mektup yazarak bildirdi durumunu. Diğer Galatasaraylılar’ın akıbetini ondan sordu. Öyle ki Yakup Robenson Filistin’deyken, abisi Abdurrahman’ın şehit düştüğü yolundaki haberlerin doğru olup olmadığını diğer abisi Ahmet Robenson’a değil, Ali Sami Bey’e sordu yazdığı mektupla.
Galatasaray'ın Türkiye Cumhuriyetine sadece ulusal ve uluslar arası sportif başarıları ile degil, fakat milli meselelerde de verdiklerini daha da uzatıp burada aktarabilirim isteyen varsa. Mesele tarihi iyi bilmek. Bizim iki rengimizden biri kırmızı ise o kırmızıda Galatasaraylı şehitlerin kanı işlemiştir.
Arkadaki sayfalarda Galatasaray'ın her kuluvarda Feneri ezdigini ispatları ile kanıtladım. Fakat siz tutturdunuz bir 10 senedir gidiyor. O konuyada bir açıklık getireyim. O 10 senede bizi gecemediniz. Sadece bizi bizim sizi yendigimizden daha fazla kez yendiniz, bu kadar. Bunu pohpohlamanız bile Fenerbahçe kulübünün Galatasaray'ın ismi altında ki ezikliğinin tasdikli kanıtıdır. Zaten bundan sonra Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi bir rakip olarak kaale alması söz konusu bile olamaz.
Lafımı Fenerbahçe efsanesi olan rahmetli İslam abinin dediği ile bitirmek istiyorum. Kendisi biz Galatasaraylıların gözündeki son gerçek Fenerbahçelidir. Mekanı Cennet olsun.
Bu yazdıklarının benim yazdıklarıma cevap değil sen benim yazdığımın doğru olup olmadığını bi söyle önce...
İslam Çupi nin FB için söyledği şey şudur...
05-09-2000
…
Türkiye’de,
Fenerbahçe Cumhuriyeti sağlıklı başarılı ve ilkse bu ülkede her
şey mutlu ve
huzurludur. Esnafın yüzü güler, parakendeci ve toptancıların
tezgahında mal
kalmaz. Tiyatrolar, sinemalar, sazlar, barlar meyhaneler fuldur.
Stadlar
Türkiye’nin her vilayetinde lebaleptir. Fenerbahçe gittiği her kente
kendi ile birlikte büyük bereketini götürür, kötü uğurlanmasına rağmen.
Fenerbahçe Cumhuriyeti ortalıkta yoksa, Türkiye yoktur, futbol
yoktur, bolluk
yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke
kısa süre sonra
yaşayan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. Fenerbahçe
büyüklüğü ne şampiyonluk
büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü
başka bir büyüklüktür işte,
adı konamaz… “
İSLAM ÇUPİ
Senin yazdıkların 6s tarihinde yazanlar madem internetten bu kadar araştırıyorsun gir FB nin tarihine senin bu yazdıklarının aynılarını o zamanlar FB nin 6s ye yardımlarıda var.
Gir araştır oku göreceksin.
Eski zamanlarda insanların birbirine saygısıda vardı ve gerçekleri söylerlerdi...
Örnek...
Bi tv programının konukları...
Can Bartu,Metin Oktay ve hatırlayamadığım bi eski futbolcu daha...
Program sunucusu dakikalar ilerledikçe Metin Oktay ve Can Bartu ya aynı anda soruyor...
-Bu konuşulanlardan sonra TR nin en iyi futbolcusu hanginiz veya kim? Diye soruyor...
Can Bartu tam cevap verecekken Metin Oktay elini Can Bartu nun göğüsüne doğru koyuyor ve Can Bartu susuyor...
Cevap....
LEFTER abiyi ayırırsak bu soruya cevap vermeye çalışabiliriz diyor
İşte o zaman ve gerçekleri gönül rahatlığıyla söyleyebilecek insanlar vardı...
Eskiden derbi maçları yarı yarıya seyredilirdi, kim kaldırdı biliyor musun bi bak araştır kim neden kaldırdı?
Hangi takımın taraftarı dolduramıyor stadı diye şimdiki uygulama yapıldı...
Son bi kara lekeniz daha...
. Dünya Savaşı [değiştir]I._Dünya Savaşı başlangıcıyla genç nüfus silah altına alındı. İngiliz takımları İstanbul'da yaptığı maçları bıraktı. 1914-1915 yılında Fenerbahçe ve Galatasaray'ın arasında çıkan anlaşmazlıktan dolayı lig, iki ayrı küme halinde oynanmıştır. İstanbul Ligi şampiyonluğunu kazanan Fenerbahçe ile İstanbul Futbol Birliği Ligi'nde birinci olan Galatasaray takımları, gerçek İstanbul şampiyonunun belirlenmesi amacıyla 11 Şubat 1916 günü İttihatspor sahasında (bugünkü Şükrü Saracoğlu Stadı) karşılaştılar. Muzaffer’in golüne karşılık Said Selahaddin’in 2, Galip Kulaksızoğlu’nun da 1 golüyle ezeli rakibini 3-1 yenmeyi başaran Fenerbahçe, hem 1914-15 sezonu şampiyonluğunu hem de İngiltere’den özel olarak getirtilen ve 10 yılın sonunda en çok şampiyon olacak takıma verilecek olan tarihi şildi kazandı[7].
I. Dünya Savaşı sonrası kulübü ziyaret eden Mustafa Kemal Paşa'nın stadyumdaki resmi1910 yılında Galatasaray'a kardeş kulüp olarak kurulan Progress International, 1914 yılında Altınordu Spor Kulübü adını almıştır. Dahiliye Nazırı'ni başkanlığa getirerek hem mali destek sağlamış hem de hükümetten destek alarak cepheye asker yollamayan tek kulüp olmuştur. Mali olarak gelişmesine paralel olarak iyi futbolcuları kadrosuna katmıştır. Bunlar içinde 7 tane Fenerbahçeli futbolcu da bulunmaktaydı. Fenerbahçe bunun üzerine genç ve hırslı futbolcuları kadrosuna katmıştır. Genç Fenerbahçe ilk lig maçına 17 Kasım 1916'da Anadolu Üsküdar'a karşı oynamıştır. Kulübün kurucusu ve başkanı olan Burhan Felek tecrübesiz, toy Fenerbahçe takımına alınan 7-0'lık hezimetten sonra istifa etmiştir[8].
Fenerbahçe, Çanakkale Savaşları boyunca birçok oyuncusunu kaybetmiştir. Kulüp 3 Mayıs 1918 tarihinde çok önemli bir misafiri ağırladı: Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk kulübün Kuşdili'ndeki lokaline ziyarette bulundu. Bu tarih daha sonraları kulübün kuruluş günü olarak görülmüş ve kuruluş tarihi 3 Mayıs 1907 olarak kabul edilmiştir.Atatürk kulüp şeref defterine şunları not düşmüştür:
“ Fenerbahçe Kulübünün her tarafa mazhar-ı takdir olmuş bulunan asari mesaisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifasi ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim. ”
[9]
Kurtuluş Savaşı [değiştir]İstanbul, 16 Mart 1920 günü işgal kuvvetlerince resmen işgal edilir. Kurtuluş Savaşı döneminde işgal kuvvetlerine mensup özellikle İngiliz ve Fransız askeri takımlarıyla yapılan futbol maçları, İstanbul halkının büyük ilgisini çekiyordu. Türk kulüpleri bu takımlarla 5 yılda 50’sini Fenerbahçe’nin oynadığı toplam 80 maç yapmıştır. İşgal kuvvetleri takımlarına karşı kazanılan galibiyetler ise Türk takımlarını halkın gönülllerinde yüceltiyordu. Türk takımlarının özellikle de Fenerbahçe’nin, başta General Harrington Kupası (29 Haziran 1923) olmak üzere işgal kuvvetleri takımları karşısında elde ettikleri tüm galibiyetler, milletin ve yaralı gönüllerine teselli veriyordu.[4]
Fenerbahçe futbol sahalarında işgal kuvvetlerine karşı ardı ardına aldığı galibiyetlerle milli mücadelenin adeta İstanbul şubesi halini alıyordu. Bu dönemde Türk futbolu denince ilk akla gelen Fenerbahçe oluyordu. Kurtuluş Savaşı cephelerinden gelen her yeni zafer halkın moralini yükseltirken, Fenerbahçe'nin de aldığı galibiyetler bu morali daha da arttırıyordu. 1910’lu yıllarda en fazla iki bin kişinin izlediği Fenerbahçe, 1919-1920 yıllarında 6-7 bin kişinin doldurduğu tribünlere oynuyordu.[4]
Fenerbahçe takımı artık "Kuva-i Milliye" ruhunun halk içindeki sembolü olmuştu. Bunun ilk sebebi işgal takımları ile oynadıkları toplam 50 maçtan, 41 kere galip gelmesiydi, Altınordu ve Galatasaray takımları bu başarıyı gösterememişlerdi. İkinci sebebi ise, Kurtuluş Savaşı'nın lideri olan Mustafa Kemal Atatürk'ün Fenerbahçeli olarak bilinmesiydi.[6]
Bu yazının en önemli kısmı...
Fransız işgal kuvvetlerine yapılan yardımlar dışında cepheye asker bile göndermemiş aslında tamamıyla 6s nin kurduğu bi takım...
Bizim şanlı tarihimize dil uzatana kadar önce kendi lekesini silmeli 6s...
Belki biraz uzaklardasın diye bilmiyorsun belkide biliyorsun yazmıyorsun...
Bi helikopter ihalesi vardı.
Bu ihaleye çalık holding de katılıyor ve Aziz Yıldırım a ihaleye katılmaması yönünde telefon ediliyor.
Aziz Yıldırım ihaleye katılacağını söylüyor ve katılıyor...Ve kazanıyor...
İhale ortakları..
%62 Aziz yıldırım
%12 Serdar Adalı
%12 İlhan Ekşioğlu
%14 Amerika da yaşayan bi Türk işdamı...
Maedem Bjk suçsuz avrupaya devam ediyor neden Serdar Adalı hala içerde...
Sporla alakası olmayan Türk işadamı dışında ihale ortaklarının 3 ü içerde neden?
Birinden biri suçlu bulunsa 4 milyar euro luk ihale iptal olacakda ondan...
Şimdi 19 maçta şike var deniyor...
Kaç futbolcu içerde bi araştır...
19 MAÇ ve sadece ya 3 yada 4 futbolcu ceza evinde...
Nasıl yaptı FB şikeyi öyleyse bi yanıtı varmı?
FB nin son 5 maçta şike yaptığının ve maçlarının kazanıcağını bildiklerini söylüyorlar...
Ben bi cinayet işledim emniyet bunu biliyor ve buna bağlı 4 cinayet daha işleyeceğim kesin ve biliniyor ilk cinateyde mi alınmam lazım 5. cinayet sonunda mı?
İlkinde almaları lazım ama alamadılar.. Neden mi?
Seçim vardı yermi?
FB taraftarı en son stadta SANDIKTA GÖRÜŞÜRÜZ MESUT BEY diye pankart açtı o seçimlerdedn sonra ANAP diye bi parti kalmadı...
6s nin 96-2000 yıllarında Mesut Yılmaz (başbakan)Mehmet Ağar(içişleri bakanı) zamanında neler döndüğünü haluk ulusoy un her şeyi hiçe sayarak ne yardımlar yaptığını bilmemek aptallıktır.
Evet o dönemde belkide bi daha hiç bi Türk takımına rastlamayacak Türk futbolcuları bi aradaydı ve 6s nin her türlü TR de maçları ertelendi ileri alındı hakemlerin bariz kollamalarıyla maçlar kazandırıldı ve moral en üst seviyedeydi...
Şimdi kalkılmış siyasi ve sahsi hesaplaşmadan dolayı FB yıpratılınıp suçlu gösteriliyor.
Ama FENERBAHÇE küllerinden tekrar doğacaktır bunu hep beraber göreceğiz...
sana katılıyorum ama gülmekten. fenerbahce olmasa acımızdan ölecekmişiz de habarımız yokmuş degidimde ne günlere kaldık.
adı üstünde işkal kuvvetleri futbol takımı degil işkal kuvveti yani asker amerika şuanda ırakta işkal kuvveti durumunda 40 bin askeri var ırak ta her hangi bir futbol kulubu takımıyla 365 gun mac yapsa ırak takımı 365 gün yener amerikan işkal kuvvetlerini. bu ölcümüdür eger başarı icin ölcü arıyorsan 1920 de 50 macın 41 birini kazanan fenerbahce yıl 2011 nerdeyse 100 yıl gecmiş ingiliz takımına karsı tek bir galibiyet almış ölcü burada 100 yılda bir mac kazanmıs ne olduda işkal kuvvetleriyle 50 macın 41 ini kazanan medaı iftaharımız fener 100 yılda bir galibiyet aldı karsısına cıkanlar işkal kuvveti degil futbol takımı oldugu icin olmasın.
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. TR KANGAL web sitesi hayvan severlerin oluşturduğu bir platformdur. sitemizde kumar, bahis vb. yasadışı faaliyetlerin sağlanması söz konusu değildir. trkangal.com daki videolar internet ortamında yayın yapan diğer video sitelerinden alıntıdır. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan "yer sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir. 5651 Sayılı kanun’un 8. maddesine ve T.C.K’nın 125. maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz "uyar ve kaldır" prensibini benimsemiştir. sitemiz de sansürlenmemiş içerik yoktur. telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, hakkında t34h3r@trkangal.com mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler tarafımızdan incelenerek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. ayrıca, mahkemelerden talep gelmesi halinde hukuka aykırı içerik üreten ve hukuka aykırı paylaşımda bulunan üyelerin tespiti için gerekli teknik veriler sağlanacaktır.