Yorumları: 222
Konuları: 11
Kayıt Tarihi: 10-10-2009
Verdiği Teşekkür: 0
Aldığı Teşekkür: 1
RE: Fenerbahçe-Galatasaray Geyiği
(31-08-2011, Saat:01:12)alp.z Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Aziz Yıldırım mali genel kurul toplantısında "burası Galatasaray Spor Kulübü değil" demişti.
Evet Allahtan 6S DEĞİLİZ sebep..
1915 yılında "fransız bayrağını türk toprakları üzerinde gururla dalgalanmasını sağlayan, nam-ı diğer "küçük fransa" galatasaray camiasına ve ordumuz ileri gelenlerini en güzel şekilde ağırlayan galatasaray lisesi öğretmen ve görevlilerine teşekkürü bir borç bilirim"
Bunu diyen Fransız işgal kuvvetleri komutanı...
Ve bu yazı çok kısa geçmişe kadar 6s lisesinde asılı idi sonradan kaldırıldı...
FB ise ingiliz komutanın yaptığı kupa turnuvasını kazananarak o zaman zor zamanlar geçiren TÜRK halkına moral kazandırmışdı ve cepheye silah taşıyordu...
Aramızdaki fark bu kadar büyük...
Tarihini bilmeyenlerin Galatasaray’a ve tarihine saldırmaları pek şaşırtıcı değil.
Galatasaray, yani o dönem Fenerbahçe başkanlarından Tevfik Haccar Taşçı’nın deyimiyle, Türkler’i üzüntüden kurtaran takım. Futbol oynamaya meraklı Türk ve bütün Müslüman gençlerin gıptayla baktıkları takım.
Peki niçin? Çünkü Galatasaray yıllar boyu İngilizler’e, Rumlar’a, vesaireye serbest olup da Müslümanlar’a yasak olan futbolu oynamak için her türlü zorluğa karşı çıktığı için. Müslümanı, Rumu, Bulgarı, Sırpı, Karadağlısı, Yahudisi, Ermenisi… Mektepte bir arada okuyan bir avuç gencin, okul bahçesinde birlikte koşturdukları futbolu niçin mektep duvarları dışında da oynayamayacaklarını bir türlü kabullenemedikleri için. Futbol denen bu oyunu başka milletlerden insanlarla oynamalarının niçin yasaklandığını bir türlü anlamak istemedikleri için.
Diğer taraftan Fenerbahçe’nin, yani başka bir Türk takımın kuruluşunu büyük bir sevinçle karşılamıştı Galatasaray. Galatasaraylı biri olan Kulaksızzade Galip bey, izin istemişti Galatasaray’ın Reisi Ali Sami Bey’den, “gitme derseniz gitmem” diye. İzin çıkmıştı Reis’ten, “deli misin” kabilinden. “Git ve onlara, yani Fenerbahçeye yardım et” demişti Ali Sami bey.
Gelelim şimdi Fenerlilerin diyecek lafı olmadığında futbol dışı muhabbetlerine.
Galatasaray'ın bu ülke için en çok gazi ve şehit veren kulüp olduğunu biliyor muydunuz? Hatta Türkiye’deki bütün kulüp ve takımların şehit sayılarının toplamından çok daha fazla şehit vermesine karşın Galatasaray camiasının yılın bir gününde biraraya gelip şehitlerini anmaması gibi bir vefasızlıgıda mevcuttur.
Mesela Galatasaray’ın iki numaralı kurucusu Emin Bülent. Şair ve futbolcu Emin Bülent. Savaşın ateşli dönemlerinden birinde gazeteci, yazar ve şairlerden oluşan bir heyet ziyaret etmişti Çanakkale cephesini. Hamdullah Suphi Tanrıöver, Ömer Seyfettin, Mehmet Emin Yurdakul gibi önemli aydınlar vardı bu heyette. Cepheyi ziyaret ederken Arıburnu’nda karşılaşmışlardı süvari subayı Galatasaraylı Emin Bülent’le. Heyetten hiç kimse sormadı kendileri gibi şair olan Emin Bülent’e “sen niçin buradasın” diye. O da sormadı heyettekilere “siz niçin oradasınız” diye. Sarılıp öpüştüler sadece. Sonra da herkes kendi yoluna koyuldu. Şairler, yazarlar, gazeteciler kağıtlarının başına, fikir dünyalarına. Emin Bülent ise savaşmaya, kan ve barut dünyasına.
Mesela Abdurrahman Robenson. Galatasaray’ın ilk şampiyon olan takımının ilk sol beki. O Abdurrahman ki Müslüman olup Abdullah adını alan bir İngiliz’in üç erkek çocuğunun en büyüğüydü. Liverpool’da doğup ilk çocukluk yıllarını İngiltere’de geçirmişti kardeşleriyle beraber. Müslüman olan babaları onları İstanbul’a getirmişti, dönemin padişahı II. Abdülhamid de Galatasaray Sultanisi’ne kaydettirmişti onu ve iki kardeşini.
Birinci Dünya Savaşı patladığında Ali Sami Yen ve birkaçı hariç, kurucular, futbolcular, bütün Galatasaraylılar gönüllü yazıldılar orduya. İki numaralı iki kurucudan Asım Tevfik Filistin cephesine gitti, Emin Bülent ise Çanakkale’ye. Dört numaralı kurucu Celâl İbrahim önce Çanakkale’de görev yaptı, ardından Irak cephesinde. Ahmet Robenson Kafkasya Cephesi’ne gitti. Kardeşi Abdurrahman Robenson da. Hasnun Galip Çanakkale’ye. Neşet Kafkasya Cephesi’ne. Neredeyse bir tek Heybeli’deki Deniz Harp Okulu’nda öğretmenlik yapan Ali Sami kaldı İstanbul’da. Bir yandan beden eğitimi dersi verdi Bahriye subayı adaylarına, bir yandan da iletişimi sağladı Galatasaraylılar arasında cepheden cepheye. Hangi Galatasaraylı hangi cephedeyse, ona mektup yazarak bildirdi durumunu. Diğer Galatasaraylılar’ın akıbetini ondan sordu. Öyle ki Yakup Robenson Filistin’deyken, abisi Abdurrahman’ın şehit düştüğü yolundaki haberlerin doğru olup olmadığını diğer abisi Ahmet Robenson’a değil, Ali Sami Bey’e sordu yazdığı mektupla.
Galatasaray'ın Türkiye Cumhuriyetine sadece ulusal ve uluslar arası sportif başarıları ile degil, fakat milli meselelerde de verdiklerini daha da uzatıp burada aktarabilirim isteyen varsa. Mesele tarihi iyi bilmek. Bizim iki rengimizden biri kırmızı ise o kırmızıda Galatasaraylı şehitlerin kanı işlemiştir.
Arkadaki sayfalarda Galatasaray'ın her kuluvarda Feneri ezdigini ispatları ile kanıtladım. Fakat siz tutturdunuz bir 10 senedir gidiyor. O konuyada bir açıklık getireyim. O 10 senede bizi gecemediniz. Sadece bizi bizim sizi yendigimizden daha fazla kez yendiniz, bu kadar. Bunu pohpohlamanız bile Fenerbahçe kulübünün Galatasaray'ın ismi altında ki ezikliğinin tasdikli kanıtıdır. Zaten bundan sonra Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi bir rakip olarak kaale alması söz konusu bile olamaz.
Lafımı Fenerbahçe efsanesi olan rahmetli İslam abinin dediği ile bitirmek istiyorum. Kendisi biz Galatasaraylıların gözündeki son gerçek Fenerbahçelidir. Mekanı Cennet olsun.
"Köpekleri severim ama insanların köpekleşmelerine dayanamam"
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. TR KANGAL web sitesi hayvan severlerin oluşturduğu bir platformdur. sitemizde kumar, bahis vb. yasadışı faaliyetlerin sağlanması söz konusu değildir. trkangal.com daki videolar internet ortamında yayın yapan diğer video sitelerinden alıntıdır. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan "yer sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir. 5651 Sayılı kanun’un 8. maddesine ve T.C.K’nın 125. maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz "uyar ve kaldır" prensibini benimsemiştir. sitemiz de sansürlenmemiş içerik yoktur. telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, hakkında t34h3r@trkangal.com mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler tarafımızdan incelenerek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. ayrıca, mahkemelerden talep gelmesi halinde hukuka aykırı içerik üreten ve hukuka aykırı paylaşımda bulunan üyelerin tespiti için gerekli teknik veriler sağlanacaktır.