Hayat kimi zaman öyle oyunlar oynar ki anlayamazsın. Bazen de seni öyle bir labirente sokar ki çıkamazsın. Bir koyun sürüler içerisinde kuzusunu sesinden, kokusundan tanır ki işte bunu da asla anlayamazsın. Bir yaman çelişkidir bu yaşananlar mantığa sığmaz. Bir merhamet öyküsüdür yüreklere kalmaz. Şimdi anlatacaklarımı yaşamayan gözyaşlarına bağlanmaz. 12- 13 günlüktü onu bir garip içi sap-saman dolu oda da gördüğümde, adı dahi konamamıştı yavrucağın. Annesini doğum esnasında kaybetmiş o güzelim dudakları anne sütünün tadını bir kez dahi tadamamıştı. Yapayalnız çaresiz ve yılgın bir halde hayata tutunmaya çabalıyordu...
Çünkü daha gözlerini açar açmaz annesi SİDAR ı kaybetmiş, sadece sahibi İsmail i görmüş vede tanımıştı. Her acıktığında o bebekler ve sanki melekler gibi ses çıkarması ise ayrı bir acıydı sanki ömür törpüsü yolumuzda. Küçük bir tencere de ne kadar hijyen olabilirse o kadar içmeliydi sanki. Ancak bilinen bir gerçek daha vardı ki, İsmail her an onun yanında olamıyor işi dolayısıyla zaman buldukça ve elinden geldiği kadar taya süt getiriyordu. Böyle geçiyordu günleri yapayalnız samanlar içinde zaten bu dengesiz beslenme yüzünden tayın arka tarafı çok zayıflamış ve zaten bir sıkımlık bedenini taşıyamıyordu. Fakat tüm bunlara rağmen öylesine güzel, öylesine içimizi burkan bakışı vardı ki anlatılamazdı sanki.
Evet bende bir iki gün bizzat ilgilendim ellerimle sütünü içirdim, hatta ılık olmasına dikkat ediyor onu ölümüne seviyordum, zira öyle bir an geldi ki ona sırılsıklam bağlandığımı anladım ama maalesef edecek yapacak fazla bir şeyim yoktu ondan ayrılırken. Dakikalarca öpüp koklayarak vedalaşmış bana bir söz vermesini istemiştim ki bu söz her ne olursa olsun hayata bağlanmasını ne pahasına olursa olsun büyüyüp koşmaya başlamasını istemiştim sadece ondan ve onu yüce rabbime emanet ederek dalgın ve düşünceli bir halde yanından ayrıldım. Arkamdan bana baktığını biliyordum ama bir daha dönüp son bir kez dahi olsa bakamadım ona,,çünkü yüreğim kaldırmıyordu bu ayrılığı ama ne çare ki ayrılık zamanı çoktan gelip çatmıştı, arabanın kaç kez beni çağırmak için kornaya bastığını bile sayamamışken bu ayrılık nerden çıktıysa çıkmıştı ve artık gitmeliydim. Ben mi başka çarem ve mümkünüm yoktu gittim oradan hem de koşarcasına,
İşte ondan böyle ayrılmış sizlere ise anlatmamıştım. Ama artık saklamanın bir faydası yok,, ve günler günleri kovaladı durdu, sürekli onun durumunu öğrendim durdum. Durumunda değişiklik olmadığını ve gene tek başına yaşama sımsıkı sarılmaya çalıştığını öğrendim. Ancak dün almış olduğum bir haberle sevineyim mi yoksa gene üzüleyim mi inanın bilemedim. Çünkü şu an hali hazırda yarışlarını izlediğimiz BURAKTAY isimli başarılı Arap safkanının Annesi ASENA tayın ters gelmesinden dolayı ölümden dönmüş ancak maalesef bebeği kurtarılamamıştır. Veterinerlerin tüm çabası sonuç vermemiş olup maalesef tayı ölmüştür. Yapı itibari ile insana pek sokulmayan bir anne olan ASENA bu olaydan sonra yemeden içmeden kesilmiş olup adeta kendisini tayının ardından ölüme mahkum etmiş ve tam bu esnada öyle bir şey olmuş ki anlatılamayacak tarif edemiyorum. Tüm ekibin ASENA ile uğraştığı bir esnada kapısı açık unutulan sizlere az önce derdimin dermanı misali anlattığım SİDAR ın bu dünyalar güzeli tayı garip garip bebekler gibi ses çıkartarak ASENA ün yanına gelmiş. İlk karşılaşmadan dolayı taya zarar gelmesini istemeyen çiftlikte çalışan arkadaşlar ani bir haraketle tayı kollamaya çalışsalar da işte o an bir mucize gerçekleşmiş ve ASENA taya yaklaşarak koklayarak yalamaya başlamış ve tayı kabul etmiş ve ona sahip çıkmış. Şimdiler de ise taya süt emzirmeye başlamış ve sanıyorum bu tayı kendi tayı sandı ki kendisi de yemeden içmeden kesilmişti demiştim ya, şu an ASENA te yavaş yavaş ot yemeye başlamış ve sadece yem kalmış inşallah onuda yakında yiyecek diyorum ve sabah akşam telefonla bilgi aldığımı da bilmenizi istiyorum. İki can kaybettik ama böylesine de olsa bir anne ile bir oğul kazandık diyorum. Ve her zaman dediğim üzere kadir Mevlam neylerse güzel eyler diyerek sözlerimi noktalıyorum ve iki ölüm bir mutluluk eder mi bunun muhasebesini de sizlerin gönüllerine bırakıyorum. SAYGILARIMLA,,,
Yorumları: 495
Konuları: 60
Kayıt Tarihi: 01-12-2008
Verdiği Teşekkür: 1
Aldığı Teşekkür: 7
RE: İki ölüm bir mutluluk edermi?
çok güzel bir yazi eline sağlık dostum. Iki ölüm herzaman dört ölümden daha iyidir. Zararin az olmasida insana mutluluk verir. Takdir-i ilahiden sual olunmaz.
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. TR KANGAL web sitesi hayvan severlerin oluşturduğu bir platformdur. sitemizde kumar, bahis vb. yasadışı faaliyetlerin sağlanması söz konusu değildir. trkangal.com daki videolar internet ortamında yayın yapan diğer video sitelerinden alıntıdır. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan "yer sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir. 5651 Sayılı kanun’un 8. maddesine ve T.C.K’nın 125. maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz "uyar ve kaldır" prensibini benimsemiştir. sitemiz de sansürlenmemiş içerik yoktur. telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, hakkında t34h3r@trkangal.com mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler tarafımızdan incelenerek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. ayrıca, mahkemelerden talep gelmesi halinde hukuka aykırı içerik üreten ve hukuka aykırı paylaşımda bulunan üyelerin tespiti için gerekli teknik veriler sağlanacaktır.