Yorumları: 22
Konuları: 0
Kayıt Tarihi: 30-12-2012
Verdiği Teşekkür: 0
Aldığı Teşekkür: 0
RE: Avrupa ya ne kadar Anadolu dan Köpek gitti.
Öncelikle bir tartısmada tezi çürütülen özür dileyecekl diye bır kanun yok,ama benı tatmın edecek bilimsel tezler gosterırsen tabıı ki milli değerlerimizin onemını gosterdiğin için senı tebrik ederim.
Mesajına gelince ;
Kaporal yolladıkların kullanıcı yorumları ve bir bilimsel calısma tasımıyorlar ; sadece renk benzerlıklerınden bahsedıyorlar.Hala bilimsel bir şey gosteremedın.
Konu uzerınde benım kişisel fikrimi belirtecek olursam ; Bu köpeklerin hepsinin atası Molossus denılen köpeklerdir.Eğer bu köpeklerin kökenını merak edıyorsak önce Molossusun ne oldugunu kavramamız gerekir.
Çok ilkel şekilde birbirine renk veya iskelet olarak benzeyen köpekleri gösterip bunlar bunların atalarıydı demek bilimsel olarak hiçbir oneme sahip değildir.Bir de suna bak ;
bugün iri, güçlü, geniş ve güçlü çeneli köpek ırklarının tamamını ifade eden iki terimden biri. diğer terim ise molosser veya molossus tur.
antik dünyadan günümüze ulaşan bilgiler aslında benzer yapısal özellikler taşıyan iki değişik ırkın varlığına işaret etmektedir. bunlardan ilki, romalılar'ın britanya adalarını işgali sırasında rastladıkları yerli ırk olduğuna inanılan ve gratius falsius, strabo gibi romalı ve arian gibi yunanlı tarihçiler tarafından muhtelif defalar tarif edildiği *** edilen pugnaces britanniae‘dir. genel inanış bugün ortadan kalkmış bulunan bu ırkın bugünki old english mastiff ve old english bulldoglarının ortak atası olduğu ve adaya fenikeli tüccarlar tarafından getirilen asyalı köpeklerin soyundan adanın yerli halkı tarafından üretildikleri yönündedir. fenikeli tüccarların britanya adalarına ulaşıp ulaşmadıkları konusu modern tarihçiler tarafından tartılışılırken böyle bir iddianın kesinliğine inanmak pek olası görünmüyor. ancak kesin olan birşey varsa o da “pugnaces britanniae” varolmuş olsa bile bunun günümüz mastifflerinin atası olmadığıdır. kanıt mı? 1800’lerde mastiff ingiltere de hemen hemen soyu tükenmiş bir ırk sayılmaktadır. bu ırka ait ilk secere kayıtları 1873'lerde tutulmaya başlanmış ama bugün ingiliz mastiff'i olarak bildiğimiz ırkın ortaya çıkışı bir on seneyi almıştır. ancak bahsedilen tarihte ingiltere’de o denli az mastiff type kalmıştır ki ırkın yaratıcıları alpine mastiff, spanish bullmastiff , tibetan mastiff gibi ırkları ithal ederek bunları bugünki english mastiff’i yaratmakta kullanmak zorunda kalmışlardır.
günümüzde mastiff type kopek ırklarının kökenini belirtmede kullanılan bir diğer terim de yunan kökenli molossus sözcüğüdür. buna göre bu iri ve güçlü hayvanların kökeni yunanistan'ın batı kıyısı, tarihteki adıyla epirus'tür. söz konusu köpek ırkı de antik çağda burada yerleşik molossian kabilesi tarafından geliştirilmiştir. yaygın kanaate göre molosser'lar buradan çizmeye atlamış ve romalıların efsanevi savaş ve dövüş köpeği "canis pugnax"ın ataları olmuşlardır. bir görüşe göre bugün italya yarımadası kökenli iki mastiff ırkı "napoliten mastiff" ve "cane corso" da ırkın en saf haliyle günümüze ulaşmış temsilcileridirler.
her napoliten mastiff veya cane corso sahibinin (ben de onlardan biriyim) koltuklarını kabartan bu köken öyküsü acaba ne kadar doğru? köpek ırklarını irdeleyen web siteleri, uluslar arası köpek kulüpleri soruya kaynağı belli olmayan yanıtlar veriyorlar. pek derinliğine araştırmadan kulaktan dolma ve hatta bazan (büyük iskender’e hediye edilen iki tibetan mastiff’ten bahsedene benzer) bizzat yaratılmış köken öyküleriyle biçimlenen bu tarih bilimsel olmaktan çok efsanevi bir nitelik taşıyor ve sürekli tekrar edile edile en başta uyduranın da inandığı kulaktan kulağa yayılmış söylencelere benziyor. bu durum benim kuşkularımı ortadan kaldırmak yerine daha da körüklüyor.
kanımca bu sorunun cevabını bulmak için aslında şu soruyu sormak gerekiyor: günümüzde mastiff dediğimiz köpek acaba gerçekten tarihi molosser'un soyundan mı geliyor? iş te bu oldukça tartışmalı. gerçi aristo özellikle çoban köpeği olarak kullanılan molossusların diğerlerine göre daha güçlü ve iri ve vahşi hayvanlara saldırırken korkusuz ve atak olduklarını yazıyor ama kuşkularımı arttıran sebeplerden biri gerek antik yunan , gerek helenistik, gerekse roma plastik sanatlarında, resim, heykel ve rölyeflerde betimlenen köpeklerin bugünkü mastiff ırklarıyla bir benzerlik taşımaması. hatta denebilir ki tersine şu ünlü pompei mozaik figürlerinde , heraklesi yeraltı dünyasının gardiyanı cerberus’la veya bir kedi ile köpeğin kapışmasını resmeden şu yunan figüründe olduğu gibi kopek betimlemeleri daha çok ince yapılı ve dar çeneli köpekleri işaret etmekteler: http://www.fiamma.fr/images/italie/cavecanem1.jpg http://www.fiamma.fr/images/italie/cavecanem2.jpg http://www.mlahanas.de/…images/heraclescerberus.jpg http://www.mlahanas.de/greeks/animals/dog01.jpg
buradan yola çıkarak da şöyle bir hipotez ileri sürmekten kendimi alamıyorum. bir molossian vardıysa bile bu bugünün mastiff’lerinden ziyade tazıya benzeyen hızlı, ince yapılı ve dar çeneli bir hayvan olmalıydı.
basit bir karşılaştırma size kuşkularımın yersiz olup olmadığı konusunda bir kanaat sağlayabilir: http://www.maps4heroes.com/…m5_inferno_cerberus.jpg http://goatmilk.files.wordpress.com/…/cerberus2.jpg http://blog.vehiclevoice.com/cerberus.jpg http://www.darkageofcamelot.com/…s/bosscerberus.jpg
linklerde görüleceği gibi 21nci yy illüstrasyonları cerberus'u 3 başlı bir mollossus olarak betimlemeyi tercih ediyor. nedeni bence çok basit. çok daha güçlü çeneler. masif kaslı gövde yapısı, iri bir beden. cerberus rolu en çok günümüz anlamında bir mastiff type'a yakışıyor. antik yunan ve hatta roma'lı sanatçılar ise mastiff type köpekleri bilmiyor olmalılar. bunun günümüze ulaşan bir tek istisnası var: http://penelope.uchicago.edu/…a/canes/jennings.html
bu ise beni kuşkularımdan arındırmıyor.
peki ilkel çağda başka medeniyetlerde mastiff benzeri köpekler var mıydı? kaynaklar bize sorumuzun cevabının asya kıtasında aranması gerektiğini fısıldıyor. persler ve medler olarak ayrılmadan once asur krallarının avda, değerli malların ve sarayların korumasında ve hatta savaşta kullandıkları devasa köpeklere ait rölyefler belki de en eski mastiff betimlemeleri olabilir: http://www.moloss.com/001/ori/x99om013.jpg http://www.mastinonapoletano.it/…d/images/s_1_1.jpg
bu köpeklerin kökenini araştıran kaynaklarsa bizi hindistan’ın içlerine ve hatta tibet’e götürüyor. buradan bir başka hipoteze ulaşmak zor görünmüyor. bütün mastiff tipi köpekl ırklarının atası tibetan mastiff’tir.
şimdi konumuza değişik bir perspektiften bakalım. burada sizlere bezelyelerden bahsetmek gerekiyor: avusturyalı bir papaz olan gregor mendel 'in manastırın bahçesinde bezelyeleri birbirleriyle çaprazlayarak bulduğu biyoloji kanunları. mendel bahçe bezelyeleriyle yıllarca yapmış olduğu çalışmalarının sonuçlarını ''bitki melezleri üstüne denemeler'' adıyla 1865'te yayınladı. eseriyle genetik biliminin kurucusu olarak kabul edildi. bugün bu sonuçlar mendel kanunları adıyla anılmaktadır. mendel, çalışmalarını yaptığı dönemde kromozom ve genlerin varlığı bilinmemesine rağmen, özelliklerin "faktör" adını verdiği birimlerle nesilden nesile aktarıldığını söylüyordu. bugün bu birimlere, gen denmektedir.
mendel'in en önemli deneylerinin konusu bezelye idi. ama o dönem avrupa'sının elitleri, özellkle de viktorya dönemi ingiliz aristokrasisi, türlerin ıslahına kafayı o kadar takmıştı ki, aynı zamanda darwin'in kuzeni olan francis galton isimli sahis tarafından 1865'da ortaya atılan ve sonraları 3ncü reich almanya'sında uygulanma imkanı bulan eugenism (ojenizm) insanlar üzerinde bile tür ıslahı yapılması gerektiğini savunuyordu.
neyse lafı gereksiz uzatmayalım, böylece purebred kavramı ortaya çıktı. mirriam webster sözcüğün etimolojik kökenini not ederken ilk kez 1852'de kaynaklara geçtiğini not ediyor. bu ilk bahsi kapatırken şu hipotezi öne sürmekten kaçınmıyorum: "günümüzde varolan 400'e yakın köpek ırkının (fci bunların 157’sini tanımaktadır) büyük kısmı 19yy avrupası, özellikle de ingiltere'de ortaya çıkarılmıştır:
16ncı yy'da başlamış ıslah çabaları 19yy'da elde edlien bilimsel bulgularla beslenerek daha bilinçli melezlemeye imkan tanımış ve bu sayede sınırlı sayıdaki köpek ırkı yelpazesinden bilinçli çalışmalarla çok sayıda yeni ırka ulaşılması mümkün olabilmişti. buradan daha iddialı bir hipoteze atlamak da mümkün olabilir ki o da şudur:
bütün avrupalı mastiflerin atası büyük ihtimalle tibetan mastiff'lerin başka ırklarla melezlenmesiyle ortaya çıkan old english mastiff'tir. mastiff kelimesinin etimolojik olarak ingilizce "masty"nin bir türevi olması ihtimalinin yüksek oluşu bu son iddiamızı destekler niteliktedir.
sonuç
konuyla ilgili yeterli detayları içeren kaynak olmadığından kendi köpek tarihi tezimi geliştirmek durumunda hissediyorum. tarihçiler köpeğin 12.000 yıl kadar once evcilleştirildiğini düşünüyorlar. kesinlik taşımadığını da not ediyorlar. köpeğin kurttan mı yoksa kurt ve çakalın bir melezinden mi geldiği ise tartışmalı. çeşitli ırk köpek dna'ları üzerinde yapılan bir takım yeni genetik çalışmalar samoyed, saluki, husky yanı sıra chow chow ve sharpei gibi asyalı mastiff ırklarının da ancient breed sayılması gerektiğini ortaya koyuyor. ancak tüm günümüz mastiflerinin hangilerinin gerçekten "ilkel ırk" hangilerinin ise reprodüksiyon olduğunu anlamak için daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç var. bu yapılana değin ben şahsen mastifflerin asya (yer belirtmek gerekirse tibet) kökenli köpekler olduğunu buradan çin’e ve hindistan!a, derken orta asya’ya giderek mezapotamya ve anadolu üzerinden avrupa’ya kadar sokulduklarını kabul etmeyi sürdüreceğim. bununla beraber kanımca neredeyse 16’ncı yüzyıla kadar çok genel bir takım hatlar hariç herhangi bir ırk veya özellik ayrımı yapılmaksızın uygarlık için köpek köpekti. ırkların tespiti, ırk özelliklerinin öne çıkması ve standardların oluşup benimsenmesi ve giderek globalleşmesi için ise 19’ncu yüzyılı beklemek gerekecekti. sonuç olarak golden retriever, alman çoban köpeği, labrador retriever, cocker spaniel, foxhound ve benzeri ırklar gibi mastifflerin de bugünkü belirgin vasıfları kazanmasını viktorya dönemi ingiliz aristokrasi'sinin veya bunların avrupa'daki muadillerinin kopek çılgınlığına bağlamak gerekir.
arslanlarla dövüşebildiklerini ilişkin efsaneler için:
(bkz: cane corso/#11121258)
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. TR KANGAL web sitesi hayvan severlerin oluşturduğu bir platformdur. sitemizde kumar, bahis vb. yasadışı faaliyetlerin sağlanması söz konusu değildir. trkangal.com daki videolar internet ortamında yayın yapan diğer video sitelerinden alıntıdır. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan "yer sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir. 5651 Sayılı kanun’un 8. maddesine ve T.C.K’nın 125. maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz "uyar ve kaldır" prensibini benimsemiştir. sitemiz de sansürlenmemiş içerik yoktur. telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, hakkında t34h3r@trkangal.com mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler tarafımızdan incelenerek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. ayrıca, mahkemelerden talep gelmesi halinde hukuka aykırı içerik üreten ve hukuka aykırı paylaşımda bulunan üyelerin tespiti için gerekli teknik veriler sağlanacaktır.